|  
                                       
                                        Kuran’ın 
                                      aşağıdaki ayetlerine dayanarak, Müslümanların 
                                      hemen hepsi İsa'nın haç üstünde öldüğünü 
                                      reddederler:  [“Biz, 
                                      Allahın Resulü Meryem oğlu İsa Mesih'i öldürdük” 
                                      diyorlar. Oysa ki, O'nu öldürmediler, O'nu 
                                      asmadılar da; sadece o onlara benzer gösterildi. 
                                      O'nun hakkında tartışmaya girenler, O'nunla 
                                      ilgili olarak tam bir kuşku içindedirler. 
                                      Onların, O'na ilişkin bir bilgileri yoktur, 
                                      sadece sanıya uymaktalar. O'nu kesinlikle 
                                      öldürmediler. Tam aksine, Allah O'nu kendisine 
                                      yükseltti. Kur'an:157,158]     Bu 
                                      ayetler sadece Yahudilerin İsa'yı çarmıha 
                                      gerdikleri ve öldürdükleri --pek doğaldır 
                                      ki, Mesih'lerini öldürmüş oldukları değil-- 
                                      iddiası ile yalnızca çelişmekle kalmıyor, 
                                      aynı zamanda İsa'nın haçta can verdiği şeklindeki 
                                      temel Hıristiyan inancına da ters düşüyor. 
                                      İsa'nın ölümüne ve yeniden dirilişine ilişkin 
                                      Kuran'da yer alan diğer atıflar ileriye 
                                      dönüktür. İsa, haç üstünde ölmemiş, yukarı 
                                      alınmıştır, ölüm ve diriliş uyarınca yeniden 
                                      gelecektir.    
                                        
                                      Haç üstünde olup biten neydi? Kimi Müslümanlar 
                                      Yahudilerin bir başkasını, Tanrı'nın İsa 
                                      görünümü verdiği birini çarmıha gerdiklerini 
                                      söylemektedir. Bu kişinin Yahuda İskariyot, 
                                      Sirene'li Simun ya da bir Romalı olması 
                                      muhtemeldir. Diğer yorumcular İsa yerine 
                                      bir başkasının çarmıhta can vermiş olmasını 
                                      ahlaki yönden makul bulmadıklarından olsa 
                                      gerek, kararsızdırlar ve konuya değinmekten 
                                      kaçınırlar. Müslümanların çoğunluğu tarafından 
                                      iman dışı kabul edilen Ahmediye hareketinin 
                                      taraftarlarının inancı ise, İsa'nın bir 
                                      baygınlık geçirip daha sonra ayıldığı yönündedir. 
                                      Müslümanların şunu da ilave etmeleri mümkündür: 
                                      Tanrı, kendi sadık peygamberi ve hizmetkarı 
                                      İsa'nın haçın üzerindeki utanç dolu ölümüne 
                                      asla izin vermezdi. iİşte 
                                      bu nedenledir ki, Müslümanlar İsa'nın haç 
                                      üstünde ölümünü reddederler. İsa'nın Oğulluk 
                                      niteliği veya Kutsal Üçlüğünün kavranmasında 
                                      Müslümanların zorlanışını anlayışla karşılanabilir. 
                                      Bu tür açıklamalar İncil'de kuvvetlice temellendirilmiş 
                                      olmakla birlikte yine de imana ilişkin konulardır. 
                                      Ama olayın tanrıbilimini de ilgilendiren 
                                      önemi de bir yana, İsa'nın haçta ölümü, 
                                      inançlı olsun olmasın, Müslümanlardan başka 
                                      herkesçe kabul edilen bir tarih gerçeğidir. 
                                     Yeni 
                                      Ahit'in titizlikle her okunuşu, Mesih'in 
                                      ölümü ve tekrar dirilişinin İncil'in mesajının 
                                      çekirdeğini oluşturduğunu ortaya koyar. 
                                      İncil'in kayıtlarının önemli bir bölümü 
                                      bu olaylara ayrılmıştır. İsa, kendisi de 
                                      bu olayları sürekli olarak önceden bildirir. 
                                      Bu olayların, üstü örtülü şekilde de olsa, 
                                      Eski Ahit'te yer aldığını O görebilmiştir. 
                                      O'nun öğretisi de, işleri de bu olaylara 
                                      işaret eder, gerçekte onlara bağlıdır:  Mesih 
                                      olarak acı çekmeli, ölmeli ve ölümden dirilmelidir. 
                                      Bunu anlamada yetersiz kalmaları nedeniyle 
                                      kendi elçilerini azarlar. Sonraları gerçeği 
                                      görebilen Petrus, Elçilerin İşleri'nin ilk 
                                      bölümlerinde belirtildiği üzere, bunları 
                                      İsa 'nın vaizliğinin kalbi olarak ilan eder. 
                                      Pavlus da İsa ve Petrus'un ardından kendisi 
                                      için birinci derecede önemli olanı şöyle 
                                      dile getirir: “. ..Mesih, 
                                      günahlarımıza karşılık öldü, gömüldü ve 
                                      üçüncü gün ölümden dirildi (1.Korintliler 
                                      15:3,4). Aynı şekilde, ilk kilise 
                                      babalarıyla Hıristiyan birliğinin yazı ve 
                                      kararları da keza aynı şekilde İsa'nın ölümü 
                                      ve tekrar dirilişi üzerinde odaklanır. Kilisenin 
                                      kuruluşundan itibaren İsa'nın elçileri, 
                                      bu olayları anma amacıyla Rab'bin son akşam 
                                      yemeğini kutladılar.   İslam, 
                                      İsa'nın kurtulduğunu ileri sürüyor. Ancak, 
                                      Tanrı'nın egemenliği İsa'nın kaçışı ile 
                                      korundu ise, diğer kısımlarında Kur'an nasıl 
                                      olup da Yahudilere vaktiyle öldürdükleri 
                                      peygamberlerin ve elçilerin hesabını soruyor? 
                                      [Kur'an 4:155;5:70] 
                                          
                                       İsa'nın 
                                      kaçışı bir gerçekse, o zaman kendisi hakkında 
                                      bizzat öngördüğü kaderden mi kaçmış oluyor? 
                                      Eğer ölmezse, ancak toprağa düşüp öldüğünde 
                                      çok ürün veren buğday tanesine nasıl benzeyecek? 
                                      (Yuhanna 12:24) Bizlere 
                                      ölüme kadar sevmeyi öğütleyen Mesih, kendisi 
                                      mi kaçacak ölümden? (Yuhanna 
                                      15:13) Meseleye Yeni Ahit'in yaklaşımı 
                                      ile, İsa'daki 'islam-teslimiyet', diğer 
                                      deyişle, yaşamda ve ölümde O'nun Göksel 
                                      Baba'sına tam bağlılık ve teslimiyeti aslında 
                                      İslama mükemmel bir örnektir. O, ıstırap 
                                      ve ölüm kabından Göksel Baba'sının iradesi 
                                      doğrultusunda içer. O, Tanrı Kuzusu olduğu 
                                      için iyi Çobandır da...Ve günahlı insanlık 
                                      için Tanrı'nın fidyesidir.  Kuran’a 
                                      göre Tanrı her millete rehberlik mesajı 
                                      ile peygamberler göndermişti. Rehberlik 
                                      mesajı öncelikle önemli idi. Çünkü bu Tanrı 
                                      Sözü idi, peygamber ise yalnızca bir aracı, 
                                      bir kanaldan ibaretti. Öte yandan, Y eni 
                                      Ahit'in açıklıkla gösterdiği üzere, İsa 
                                      Mesih'in bizzat kendisi Tanrı sözüdür. Tanrı'nın 
                                      yaşayan mesajı olarak 0, insanlığı yalnızca 
                                      yönlendirmekle yetinmeyip onu kurtarır da. 
                                      Yeni Ahit'in İsa'nın ölümü ve tekrar dirilişi 
                                      üzerinde özel bir şekilde yoğunlaşmasının 
                                      nedeni de budur. Yalnızca bu iki olay İsa'nın 
                                      dünya üzerindeki yaşamına anlam verir. 
                                      Kuran’da 
                                      Tanrı kendi merhametinden bahseder 
                                      [6:12]. Kuran'da yer alan bu harika 
                                      İfadenin bir Hıristiyan tarafından Yeni 
                                      Ahit terminolojisine çevrilmesine izin verilseydi, 
                                      o da bunun üzerine, Kurtarıcı Mesih'in kendisinde 
                                      mevcut sonsuz merhametiyle, bu dünyada Tanrı'nın 
                                      ve O'nun İlahi Sözünün bir görünümü olduğunu 
                                      ileri sürmeyecek mi idi? Çünkü, “Tanrı, 
                                      bize olan sevgisini şununla kanıtlıyor: 
                                      Biz daha günahkarken, Mesih bizim için öldü” 
                                      (Romalılar 5 : 8)
  
                                      Sonraki 
                                      Sayfa (Yahudiler ve Hıristiyanlar Kutsal 
                                      Yazıları Değiştirdilermi?)
 |